Genç Şairin Bakışı: "Ama Ben İlkizim"
İlkiz Kucur’dan bir şiirle bitirelim yazıyı:
Masalcı
Kendi saçlarından asılı delikanlılar
kanlı bir bıçakla yüzüyordu mor sularında ölümün
yavaş yavaş sürüldü gölgeleri kentlerden
çünkü yanlış imlasıydılar alışkanlıkların
Son yayınlanan şiirler
İstopya
bir gölgeye bıraktım renkleri, o eski halıya izlerde kalan suretler gibi unutulup gidecek nasılsa kırık testi kulpları, solgun kadınlar, çözülemeyen çilelerin masalı teninde inceden yol alan kanın hesabı da unutulacak gözlerindeki sorular kuruyup döküldüğünde, yok olan yalnızca renkler miydi? tozu alman seslere kapalı pencereler, odaların küflü köşelerine sinmiş harfler yaşlı ve yorgun yüzleri tanıyorum, onlar yarattı yalnızlığı motifler karışmış, renkler kayıp, deniz kabuklarından çıkıyor gündoğumu belleğimde karanlık bağırışları geçmişin, unutulmaların makûs tarihi meydanlar yabancı, siyahın karaya dönüştüğü kentlerde cellat bakışını gizleyen çocuk gözlerin arasında yürümek hangi nehir akıtır bu irini, hangi deniz temizler bedeni düşlerim yabancı bir uykuya emanet içimde sevdiğim rüzgârlar esiyor, yaprakların uğultusunu gezdiriyor ruhum bir ejderhanın çığlığına bırakıyorum kötülüğü geceye sığman şairler saklanıyor, derin denizlerin kıyısına ay dinliyor dizeleri, sökülüp atılmış zamandan sussun kuşlar, dalgalar taşısın yıldızları, sessizlik sedef kakmalı bıçağını alıp doğunun mistik öykülerinden göğü yarmanın tam zamanı, göğsünden vuruyorum solgun yüzleri tanırsın vakti gelmiş gitmelerden yeşil ve camdan bir duvara çarpıyor hayat, kulaklarıma çalman güzel sesleri topluyor şarkılar, oradan oraya vuruyorum kalbimi, sırtında bir kenti taşıyan kedi*, sözlerini unutan insan belleğinde, geçmişin eteğini sürükleyen çıplak ayaklı bir kadın kağıt kesiği bir acıdan alevi yutup, ateş olamayan
|
Son yayınlanan şiirler
Yaşlı Bir Ozandı Hayat
Homeros ve James Joyce’a bir kulenin gölgesine gizlenen kentin yalnızlığı aşıkların gözünde donup kalan yeşil akşam yürüyüşleri, küçük kaçamakların kumsala bırakılan izlerinde zor sorularda saklı sözcüklerden beklenen açık denizlerdeki baba mı? belki de babadır oğlunu arayan, bilinmez yavru bir kedinin kulağına fısıldıyorum farklı zaman yolcularından kalan geceköyün bütün sırlarım gezgin kayalarda geçen anılarımı nilüfer çiçeklerini yiyenlerden sakınıp yalnız bir kadının tezgahında dokuyorum sorulan Evet, sadece evetti hayat bir iç çekiş sonrası kabulü geleceğin ruhu esir alınmış bir kenti saklayan o tahta atın öyküsünden kalan |
Son yayınlanan yazılar
Oğlunu Arayan Baba ve Babasını Arayan Oğul
James Joyce’un Ulysses’i yazarken, eserini Homeros’un Odysseia’sına dayandırdığını pek çok okur bilir. Truva Savaşı’nın kaderini değiştiren İthaka adasının kurnaz kralı Odysseus, savaştan dönerken önüne çıkan engeller nedeniyle ülkesine yıllar sonra varabilecektir. Dönüşünü bekleyen oğluna ve eşine kavuşması bu yüzden oldukça zor olacaktır.
James Joyce’un Ulysses’inde ise yolculuk bir gün sürer. Bu kez evde bekleyen oğul yoktur. Sadece Leopold Bloom’un eşi evdedir. Babasını arayan oğul ve oğlunu yitirmiş baba, farklı yollardan Dublin sokaklarında dolaşmaktadır. Kimi kez birbirlerini teğet geçerler, kimi kez birinin geçtiği yerden diğeri hemen ardı sıra geçer, buluştuklarında ise kitabın sayfaları oldukça ilerlemiştir.
...
SURİYE GEZİSİ (1 - 9 Şubat 2008)
Bir gezi yazarı olmadığımı baştan belirtmeliyim. Ama çocukluğumdan bu yana farklı kültürlere, geçmiş uygarlıklara olan ilgim hiç azalmadı. Sanırım bunda Selçuk doğumlu olmam ve Efes’in antik taşlarına küçük yaşlardan itibaren duyduğum hayranlığın büyük katkısı olmuştur. Selçuk’ta inşaat alanlarında yapılan kazılarda bir lahidin çıkması sıradan olaylardandı. Müzenin yaz aylarında serin olan bahçesinde ne oyunlar oynadık.
Bu bölümün ilk yazısına 1-9 Şubat 2008 tarihleri arasında ODTÜ Mezunlar Derneği Arkeoloji Kulübü’nün düzenlediği Suriye Gezisi ile başlamak istedim. On gün boyunca Suriye’nin antik bölgelerinin büyük bir bölümünü gezdik. Ne yazık ki burada gördüğünüz pek çok yer artık yok. Savaş binlerce insan gibi bu muhteşem kalıntıları da yok etti. O nedenle bu bölümdeki fotoğrafları ve anıları paylaşırken her birini sayfamda bir kez daha ölümsüzleştirmek istedim.
Bu gezimizde başta bize engin bilgileri ile rehberlik eden Ankara Üniversitesi DTCF Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Tunç Sipahi olmak üzere gezinin hiç sorunsuz geçmesini sağlayan başta ODTÜ Mezunlar Derneği olmak üzere emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Bir teşekkürümde yolculuk boyunca olağanüstü bir uyumla sorunsuz bir gezi yaptığımız ekip arkadaşlarımıza, Suriyeli rehber ve otobüs kaptanlarımıza, bizimle birlikte gelen ve bölgeyi iyi bilen turizm rehberimize. Bu gezi ile ilgili fotoğraflar ve anlattıklarımın büyük bölümü ODTÜ Mezunlar Derneği’nin dergisinde alıntılanmıştır.
Sevgili eşim Hürol fedakârlık yaparak benim ve oğlumuz Umut’un bu geziye gitmesini desteklediğin için sana ayrıca minnettarım
İyi ki gitmişiz ve yok olmadan o güzellikleri paylaşmışız.
İlkiz Kucur
Halep ve Ebla eklendi. Devamı gelecek...
ah o zamanlar
İlkiz Kucur